Safra yolu kanseri; safra kanalında normal hücrelerin değişikliği ve kontrolsüz bir şekilde büyümesi ile “tümör” adı verilen bir kitle oluşumu ardından başlar. Bu tümör kanser veya iyi huylu olabilir. Kanserli tümör kötü huylu (habis) olmaktadır ve vücudun diğer bölgelerine yayılmış olabilir, anlamına gelir. İyi huylu tümör ise vücudun diğer bölgelerine yayılmamıştır, anlamına gelir.
Safra Kanalı Hakkında Genel Bilgiler
Safra kanalı, 10 cm ile 13 cm uzunluğunda bir tüptür. Karaciğer ve safra kesesini ince bağırsağa bağlar. Safra kanalı; safranın karaciğerde yapılması, safra kesesinde saklanması ve ince bağırsağa akmasına izin verir. Safra, besinlerde bulunan yağın parçalanmasına ve ayrıca karaciğer tarafından kan dolaşımı dışında süzülen vücudun atık maddelerinden kurtulmasına yardımcı olur.
Safra kanalı karaciğerde başlar. Karaciğeriçinde, küçük kan damarlarına benzeyen küçük borular, ana safra kanalı (koledok) adı verilen bir tüp içinde biten daha büyük karaciğer dallarının içinde hücrelerden safra drenajı sağlar.
Safra kesesi, gıda bağırsaklara ulaşıncaya kadar safrayı tutan bir haznedir. “Sistik kanalı” denilen küçük bir kanal, ana safra kanalı (koledok) ile bağlıdır. Bu bağlantı, karaciğerden safra kanalının aşağı şekilde yaklaşık üçte birini oluşturur.
Safra Yolu Kanseri Türleri
Kanser safra kanalının herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Safra yolu kanseri tanısı için doktorlar tümörün tam yerine bakarlar:
Safra Yolu Kanseri Evreleri
Kanser evreleri, kanserin nerede olduğunu ya da nereye yayıldığını, vücudun diğer bölümlerini etkileyip etkilemediğini açıklayan aşamalardır. Doktorlar kanser evresini öğrenmek için tanı testleri kullanırlar. Yani tüm testler bitene kadar evreleme tamamlanmış olmayabilir. Kanserin evresini bilmek, doktorunuzun hangi tedavi türünün daha iyi olacağına karar vermesine ve iyileşme şansı olan bir hastanın prognozunun tahmin edilmesine yardımcı olabilir. Farklı kanser türleri için farklı evre açıklamaları vardır.
TNM evrelemesi; I.evreden IV. evreye kadar (birden dörde), diğer kanser türlerini sınıflandırmak için kullanılır. Safra kanalı kanseri içinse TNM sınıflandırması tıbben karmaşıktır. Aşağıda listelenen başlıklar, safra yolları kanseri evrelerini açıklamak için basit bir yol sağlar. Her kanser bu kategorilerden birinde sınıflandırılır. Sağlık ekibi daha sonra en iyi tedavi stratejisini planlayabilir.
Not: Kanser evresi ile ilgili bilgiler, doktorunuzun bir tedavi planı oluşturmasına yardımcı olacaktır.
Safra yolları kanseri olan kişiler genellikle tümör safra kanalını bloke ettiğinde aşağıdaki semptomlar veya belirtilerden şikayetçi olabilirler. Bazen, safra yolu kanseri olan kişilerde bu belirtilerin hiçbiri görünmeyebilir. Ya da, bu belirtiler kanser olmayan bir tıbbi durumdan kaynaklı olabilir.
Ortak belirtilerden biri sarılık, yani deri ve göz akında sararma olmasıdır. Safra kanalı bloke olduğunda, karaciğer safra salgılayamaz ve safrayı kana yedekler. Ancak, bu tıkanıklık kanser olmayabilir; ayrıca safra taşı veya skar dokusu neden olabilir. Safra koyu sarı renkte olan “bilirubin” içerir, eğer kanda yüksek seviyelerdeyse ciltte ve göz akında sararmaya neden olabilir. Kişinin idrarı koyu renk olabilir ve bağırsak hareketleri soluk hale gelebilir.
Sarılık, birçok durumda yaygın görülen semptomlardan biridir ve bu yüzden doktorunuzun kesin nedeni bulmak için birkaç tanı testi yapması gerekebilir. Sarılık ile ilişkili pek çok hastalık yaşamı tehdit edici derecede ciddi değildir ve safra yolu kanseri daha az yaygın nedenlerinden biridir.
Sarılığa ek olarak, safra yolu kanserinin diğer belirtileri şunlardır:
Bu listede yer alan semptom ve bulguların biri veya daha fazlası hakkında endişeleriniz varsa, lütfen doktorunuzla konuşunuz. Doktorunuz diğer sorulara ek olarak, belirtileri ne kadar süredir ve ne sıklıkla yaşadığınızı soracaktır. Bu sorular tanı konulmasına yardımcı olacaktır.
Eğer kanser tanısı konursa; semptomların rahatlatılması, kanser bakım ve tedavisinin önemli bir parçası olmaktadır. Tedavinin bu aşamasına palyatif bakım, semptom yönetimi veya destek tedavisi de denir. Herhangi bir yeni belirti ya da belirtiler ile karşılaştığınızda veya belirtilerin değiştiğini gözlemlediğinizde sağlık ekibi ile mutlaka konuşunuz.
Doktorlar kanser teşhisi ve vücudun başka bir kısmına yayılıp yayılmadığını öğrenmek için birçok test kullanırlar. Bazı testlerle hangi tedavinin daha etkili olabileceğini yanıtı alınabilir. Kanser türlerinin çoğunda, kesin tanı konulması için biyopsi tek yoldur. Eğer biyopsi mümkün değilse, doktorunuz tanıya yardımcı olması açısından diğer testleri önerebilir. Görüntüleme testleri, kanserin yayılıp yayılmadığını öğrenmek amacıyla kullanılır. Bu liste, kanser türünü teşhis etmek için seçenekleri açıklamaktadır ve listelenen tüm testler her kişi için kullanılmaz.
Doktorunuz tanı testi seçerken, aşağıdaki faktörleri dikkate alabilir:
Fizik muayeneye ilave olarak, aşağıdaki testler safra kanalı kanseri teşhisi veya sarılığın diğer olası nedenlerini ayırt etmek için kullanılabilir:
Kan kimyası testleri: Kan kimyası testleri bilirubin ve alkalen fosfataz düzeylerini ölçer ve diğer karaciğer fonksiyonları kontrol eder. Bu maddelerin yüksek seviyelerde olması, safra kanalının iyi çalışmadığını işaret eder.
Tümör marker testleri (CEA and CA19-9): Tümör belirteçleri, bazı kanser türlerinin insan kan, idrar veya dokularda normal miktarlardan daha yüksek bulunan maddelerdir. Safra kanalı kanseri, kanda yüksek seviyede karsinoembriyonik antijen (CEA) ve CA19-9 olmasına yol açabilir. Ancak, bir kişi bu belirteç seviyeleri normal olsa bile safra yolu kanseri olabilir. Ayrıca, kanser harici hastalıklar, zaman zaman bu maddelerin yüksek düzeyde olmasına neden olabilir.
Ayrıca Bakınız:
Diğer testler safra yolları kanseri hakkında daha fazla bilgi sağlamak için yapılabilir. Bu testler aşağıdakileri içerir:
Biyopsi: Biyopsi, mikroskop altında incelenmesi için küçük bir miktar doku örneği alınmasıdır. Yapılan biyopsi türü, tümörün konumuna bağlıdır. Doktor işlem sırasında doku örneklerini perkütan transhepatik kolanjiografi (PTC) ya da endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi(ERCP) denilen başka bir prosedür ile kaldırabilir. PTC ve ERCP aşağıda açıklanmıştır. Alternatif olarak, bilgisayarlı tomografi (BT veya CAT taraması, aşağıya bakınız) deri yoluyla ince bir iğne rehberinde bölgede hücre örneği toplamak için kullanılabilir.
Diğer testler kanserin mevcut olduğunu iddia edebilir, ancak sadece biyopsi ile kesin tanı yapılabilir. Bazen, biyopsi mümkün olmayabilir. Bu nadir durumda, kişiler diğer test sonuçları ve belirtilere dayalı olarak safra yolu kanseri için tedavi edilecektir.
Ultrason: Ultrason, ses dalgaları kullanılarak iç organların bir resminin oluşturulmasıdır. Ultrason sırasında doktorun gerçek tümörü görmesi mümkün olabilir; ancak, daha sıklıkla, ultrason daha büyük safra yollarındaki bir tıkanıklık arkasında konumlanan küçük safra kanallarını gösterir. Buna kanalların genişlemesi, yani “dilatasyon” denir.
Safra kanalını görüntülemek için, doktor endoskopik ultrason ya da laparoskopik ultrasonkullanabilir. Bu işlemlerin her ikisi de safra kanalında daha net bir görünüm sağlar ve doktorun biyopsi yapmasına yardımcı olabilir.
BT taraması: BT taraması x-ray cihazı ile vücut içinde üç boyutlu bir görüntü oluşturur. Herhangi bir anormallik veya tümörü gösteren ayrıntılı bir kesit görünümü ve görüntüleri bir araya getirir. BT taraması, tümör boyutunu ölçmek için kullanılabilir. Bazen, daha çok ayrıntı sağlamak için tarama öncesi “kontrast madde” adı verilen özel bir boya verilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Vücuttan ayrıntılı görüntü üretmek için x-ray yerine manyetik alanlar kullanılır. Safra kanalı için kullanılan özel MR taramasına, “MR kolanjiopankreatografi” adı verilir. Net bir resim oluşturmak için MR öncesinde hastaya kontrast madde verilebilir.
Laparoskopi: Doktor, laparoskop denilen, ışıklı bir tüp aracılığıyla safra kanalı, safra kesesi, karaciğeri görünümler. Bazı laparoskoplar doktorun doku örneği almasına yardımcı olabilir.
Tanı testleri yapıldıktan sonra, doktorunuz sizlerle tüm sonuçları gözden geçirecektir. Eğer tanı kanser ise, bu sonuçlar doktorun kanser evresini açıklamasına yardımcı olur.
Kanser bakımında, doktorlar bir araya gelerek birlikte farklı tedavi türlerini birleştirirler ve hastanın genel tedavi planını oluştururlar.
Safra yolu kanseri tedavisi için en yaygın seçenekler açıklamaları ile aşağıda listelenmiştir. Tedavi seçenekleri ve öneriler; kanserin tipi ve evresi, olası yan etkileri, hastanın genel sağlığı ve tercihleri gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bakım planında kanser belirtileri ve yan etkilerinin tedavisi de önemli bir parçası olmaktadır.
Tedavi seçeneklerinin tümü hakkında bilgi edinmeye ve belirsiz şeyler hakkında soru sormaya zaman ayırın. Ayrıca, oluşturulan tedavi planında sizleri nelerin beklediğini ve tedavi hedefleri hakkında doktorunuzla mutlaka konuşunuz.
Ameliyat
Cerrahi, tümör ve çevresindeki dokunun operasyon sırasında çıkarılmasıdır. Safra kanalı yeri ve hassasiyeti yüzünden safra yolu kanseri ameliyatı zor olabilir. Tümörün ne kadar büyük olduğuna ve nereye yayıldığına dayalı olarak sınırlandırılır. Örneğin, metastatik kanser ameliyatla tamamen kaldırılamaz ve ek tedavi gerekli olacaktır.
Safra kanalı için yaygın cerrahi tedavi seçenekleri şunlardır:
a) Safra kanalının cerrahi olarak çıkarılması: Tümör safra kanalının ötesine yayılmamışsa, önerilen tedavi ameliyat ile organın kaldırılmasını içerebilir. Lenf düğümleri de ameliyat sırasında çıkarılabilir ve kanser için kontrol edilebilir. Lenf düğümleri; enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olan küçük, fasulye şeklinde organlardır.
b) Parsiyel hepatektomi: Eğer kanser karaciğerin yanındaysa, cerrahi operasyonla karaciğerin bir kısmı kaldırılır. Karaciğerin kalan bölümü tüm karaciğer fonksiyonlarını devralır ve bazı durumlarda, birkaç hafta içinde normal boyutuna tekrar büyüyebilir.
c) Whipple ameliyatı: Eğer kanser pankreasa yakın ise, bu tür bir ameliyat tavsiye edilebilir. Ameliyatla pankreasın bir kısmı ya da tamamı ve ince bağırsak, safra yolları ve midenin bir kısmı kaldırılır. Kapsamlı bir cerrahi operasyondur. Cerrah daha sonra sindirim sistemi ve safra sistemini yeniden bağlar. Safra akışını korumak için, safra kanalının geri kalan kısmı ince bağırsağa bağlanır. Hastaların yaklaşık %5 ila %10’u bu komplike ameliyatta hayatta kalamaz ve %25 ila %45’inde ciddi komplikasyonlar olur. Bu komplikasyonlara kanama, enfeksiyon ya da safra veya pankreas suyu sızıntısını örnek verebiliriz. Her zaman deneyimli bir cerrahın bu prosedürü gerçekleştirmesi gerekir.
d) Karaciğer nakli: Karaciğerin tümü ile çıkarılması operasyonuna “total hepatektomi” denir. Safra yollarını takiben bir donör karaciğer transplantasyonu bu kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak, safra yolu kanseri transplantasyonu sonrası çok hızlı bir şekilde tekrarlama eğilimindedir. Bu nedenle bu prosedür çok nadiren kullanılır.
Ayrıca Bakınız:
Stent Yerleştirilmesi ve Cerrahi Bypass
Bazı durumlarda, ameliyatla tümör tamamen kaldırılamaz. Bununla birlikte, ameliyat halen kanser belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir ve hastanın yaşam kalitesini artırabilir. Bu durumda, ameliyatla tıkanıklığın ötesinde bulunan ince bağırsağın bir kısmı ile safra kanalının bir kısmı bağlanarak bloke alanı atlamak mümkün olabilir. Bu prosedür sırasında, cerrah safra kanalını açık tutmak için “stent” denilen plastik ya da metal bir tüp ekleyebilir.
Cerrahi kullanımlarına ek olarak, plastik ya da metal stent ERCP veya PTC benzeri bir prosedür sırasında blokajına geçirilebilir. Bu prosedür tümörün çıkarılması mümkün olmamasına rağmen; yan etkileri hafifletebilir ve kişilerin uzun süredir deneyim ettiği semptomlar ortadan kalkabilir, yaşam kalitesi çok daha iyi olur. Bu prosedürlerin her ikisi için, Doktor dahili stent ekleyebilir, böylece kişi günlük bazda bunun farkında olmaz. Bazen, bu mümkün değildir ve safrayı vücut dışına yönlendirmek için karaciğer yoluyla bir tüp geçirilir, düzenli değiştirilmesi gerekir.
Radyoterapi
Bazen, internal (dahili) radyoterapi safra yolu kanseri için kullanılabilir. Radyoterapi, tedavi veya gelişmiş hastalığın belirtileri ve ağrı kontrolü için kullanılabilir. Radyoterapinin yan etkileri olarak; yorgunluk, hafif deri reaksiyonları, mide rahatsızlığı ve gevşek bağırsak hareketleri görülebilir. Çoğu yan etki tedavinin tamamlanmasının ardından kaybolur.
Kemoterapi
Kemoterapi, ameliyat mümkün değilse veya ameliyat öncesi tümörün küçülmesi için kullanılabilir. Araştırmalar, ameliyat edilemeyen safra yolları kanseri olan hastaların hayatını uzatmak için gemsitabin (Gemzar) ve sisplatin (Platinol) kombinasyonunu önermektedir. Safra yolu kanseri için kullanılan diğer ilaçlar; fluorouracil (5-FU, Adrucil) ve doksorubisin (Adriamycin) içerir. Ayrıca kemoterapi ameliyat sonrasında kanserin nüksetmesini önlemek için verilebilir. Ancak, araştırmacılar hala bu yaklaşımın klinik çalışmalarda nasıl çalıştığını test etmektedirler.
Kemoterapinin yan etkileri bireye ve kullanılan doza bağlıdır. Ancak yorgunluk, enfeksiyon riski, mide bulantısı ve kusma, iştah kaybı, saç kaybı, ve ishal gibi yan etkiler görülebilir. Genellikle tedavi tamamlandıktan sonra bu yan etkiler de kaybolmaktadır.
Tedavinin yan etkileri korkusu kanser tanısı konduktan sonra sık görülür. Ancak bu yan etkilerin önlenmesi ve kontrol edilmesinin sağlık ekibinin ana hedefi olduğunu bilmek yardımcı olabilir. Bu palyatif veya destekleyici bakım olarak adlandırılır ve hastalığın evresi ne olursa olsun genel tedavi planının önemli bir parçasıdır.
Tedaviye başlamadan önce, tedavinin her tür olası yan etkileri hakkında doktorunuzla konuşun. Gerçekleşmesi muhtemel yan etkileri ve bunları önlemek veya hafifletmek için neler yapılabileceğini sorun. Aile üyeleri ve arkadaşlar genellikle safra yolu kanseri olan bir kişinin bakımı konusunda önemli bir rol oynar. Doktorunuzdan tedavi ve kurtarma esnasında ihtiyacınız olabilecek bakım düzeyi hakkında da bilgi edinin. Fiziksel yan etkilere ek olarak, aynı zamanda duygusal ve sosyal etkileri olabilir. Tedavi boyunca ve sonrasında, sağlık ekibine deneyimlediğiniz yan etkileri paylaşın.
Safra yolu kanseri tedavisi tamamlandıktan sonra, izlenecek bakım planı hakkında doktorunuzla konuşun. Bu plan, düzenli fizik muayene ve/veya önümüzdeki aylar ve yıllar boyunca iyileşme sürecini izlemek için tıbbi testler içerebilir.
Safra yolları kanseri tedavisi sonrasında, hastaların birkaç yıl düzenli olarak doktorlarını ziyaret etmesi gerekebilir. Çünkü tümörün yeniden nüksetmesi veya başka bir tümörün gelişme riski her zaman vardır. Eğer tümör cerrahi olarak çıkarılmışsa ve stent veya cerrahi bypass sarılığı rahatlatmak için kullanılmışsa; stent veya bypass prosedürü kontrolü için hastanın düzenli kontrolden geçmesi bakımın en önemli parçasıdır.
Safra kanalları ve safra kesesi de dahil olmak üzere safra sisteminde ameliyattan sonra herhangi darlık gelişimi, safra kanalı kanseri için tedavinin olası uzun vadeli yan etkisidir. Darlıklar, yavaş yavaş oluşturulan ve kanserli olmayan skarlardır.
Safra yolu kanseri tedavisi sonrasında kişiler daha iyi bir sağlık için belirlenen kurallara uymaya teşvik edilmelidir. Kişilerin kilolarını koruması, sigara içmemesi, dengeli beslenmesi ve önerilen kanser tarama testlerini yaptırması gerekir. Orta derecede fiziksel aktivite güç ve enerji seviyesini yeniden inşa etmeye yardımcı olabilir. Doktorunuz ihtiyaçlarınız, fiziksel yetenekleriz ve fitness seviyesine göre uygun bir egzersiz planı oluşturmanıza yardımcı olabilir.
Risk faktörleri, bir kişinin kansere yakalanma olasılığını arttıran etkenlerdir. Risk faktörleri genellikle kanser gelişimini etkilese de, çoğu doğrudan kanser nedenleri ile bağlantılı olmayabilir. Ancak, risk faktörlerini bilmek ve onlar hakkında doktorunuzla konuşmak daha bilinçli yaşam ve sağlık seçimler yapmanıza yardımcı olabilir.
Aşağıdaki faktörler bir kişide safra yolu kanseri riskini artırabilir:
Safra kanalında önceden geçirilen hastalık ya da tahrişi: Ülseratif kolit veya safra taşı benzeri taşlar safra kanalı iltihabına neden olabilir. Safra yolu kanseri riskini arttıran hastalık ve durumlar şunlardır:
Yaş: Yaşlılarda safra yolu kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir.
Bazı kimyasallar: Dioksinler, nitrozaminler ve poliklorlu bifeniller (PCBs) safra yolları kanserine neden olabilir. Özellikle, kauçuk bitki tesislerinde ve otomotiv sanayide çalışan kişiler bu kimyasallara maruz kalabilir.
Safra yolu kanseri riskini azaltmak için;
Bu kanser türünü hangi faktörlerin etkilediğini öğrenmek ve riskini azaltmak amacıyla insanların neler yapabileceğini bulmaya yönelik araştırmalar devam ediyor. Bu hastalığı tamamen önlemek için kanıtlanmış bir yol yoktur. Ancak safra yolu kanseri bireysel riskini azaltmak için atabileceğiniz adımlar olabilir.
Not: Eğer bu kanser türü hakkında kişisel endişeleriniz varsa, mutlaka doktorunuzla konuşunuz.
Her yıl ABD’de tahminen 2,000 ila 3,000 insana safra yolu kanseri tanısı konmaktadır. Çoğunlukla karaciğer içindeki safra kanalı (intrahepatik safra kanalı) kanseri vakalarında yükseliş olmasıyla, safra yolu kanseri yeni vaka sayısı artmaktadır. Bu artışın nedeni bilinmemektedir. Bunun nedeni ise, bu kanser türünü teşhis etmek için daha kesin ve hassas testlerin kullanılması olabilir. Daha önceleri, intrahepatik safra yolu kanserinin farklı bir kanser türü olarak algılanması da olabilir.
Dünyanın bazı bölgelerinde, karaciğer fluke adlı bir parazit safra kanalına bulaşabilir ve kansere neden olabilir. Karaciğer parazitleri Asya ve Orta Doğu’da çok yaygındır. Karaciğer parazitleri Asya ve Orta Doğu’da çok yaygındır. Safra yolu kanseri, dünyanın bu bölgelerinde daha yaygındır. Ayrıca, safra taşı ve ülseratif kolit ya da primer sklerozan kolanjit (PSC) gibi sindirim sistemi inflamatuar durumları safra yolu kanseri riskini artırır. PSC vücudun bağışıklık sisteminin safraya saldırdığı ve skar oluşumu neden olan otoimmün bir hastalıktır.
5 yıllık sağ kalım oranı, kanser tanısı konulduktan sonra en az 5 yıl yaşama oranı yüzdesini verir. Erken evre ekstrahepatik kanseri olan kişiler için 5 yıllık sağ kalım oranı %30 olacaktır. Kanser bölgesel lenf düğümlerine yayılmışsa, 5 yıllık sağ kalım oranı %24’dür. Kanser vücudun başka bir bölgesine de yayılmışsa, 5 yıllık sağ kalım oranı %2’dir.
Erken evre intrahepatik kanseri olan insanlar için 5 yıllık sağ kalım oranı %15’tir. Kanser bölgesel lenf düğümlerine yayılmışsa, 5 yıllık sağ kalım oranı %6’dır. Kanser vücudun başka bölgelerine de yayılmışsa, 5 yıllık sağ kalım oranı %2’dir.
Not: Yukarıda yer alan tahminler, ABD’de her yıl bu kansere yakalanan binler kişiyi temel alan verilerden gelmektedir. Bu nedenle, kendi riskiniz farklı olabilir.