Sağlıklı ve dengeli beslenmek her dönem benimsenmeli. Sağlık için tüketilenlere besinlere özen gösterilmeli ancak hastalıklar döneminde bağışıklık sistemini de güçlendirmek için beslenme daha çok dikkat edilmeli. Kanser tedavisi süreci için de doğru ve yeterli beslenmek çok önemli. Çünkü bu süreçte bilinçli beslenmek hücre ile kasları güçlendiriyor, bağışıklık sistemini onarıyor, bu da daha kısa sürede iyileşmeye katkıda bulunuyor. Ayrıca kanser tedavisinde uygulanan kemoterapi, radyoterapi ile hormon tedavisinde gelişebilen bulantı, kusma ve iştahsızlık ile bunların sonucunda gelişen kilo kaybı gibi önemli sorunlara karşı da önlem alınmasını sağlıyor. Kanser tedavisinde kesin ve net bir beslenme kuralı yok. Ancak bazı önlemler alarak bu süreci daha iyi yönetmek mümkün olabiliyor.
Antioksidanlarla arkadaş olun
Meyve ve sebzeler; A, C ve E vitamini ile selenyum gibi antioksidanlar içeriyor. Antioksidanlar da kanser oluşumuna yol açan serbest radikallerin normal hücrelere zarar vermesini engelliyor. Antioksidan alımını artırmak için günde en az 3-4 porsiyon meyve ve bol çiğ sebze tüketmeye özen gösterin.
Kemoterapinin yan etkilerini suyla yok edin
Kemoterapinin yan etkilerinden biri de cilt kuruluğudur. Bu nedenle bu süreçte bol sıvı tüketmeniz önemli. Günde en az 2.5-3 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca, kemoterapinin yan etkisi olarak ishal gelişebiliyor. Bunun sonucunda da vücut fazla miktarda su kaybediyor. Bu su kaybını telafi edebilmek için de bol su tüketimi önem taşıyor.
Proteinsiz kalmayın
Kanserken tümör hücrelerinden salınan bazı maddeler nedeniyle kas yıkımı meydana geliyor ve hücrelerin yenilenmesi ile onarımı için çok önemli bir besin öğesi olan proteine olan ihtiyaç artıyor. Bu yüzden her öğünde protein kaynaklarına yer vermeniz çok önemli. Örneğin yumurta çok kaliteli bir protein kaynağıdır. Kişide hiperkolesterolemi gibi bir sağlık problemi yoksa her gün kahvaltıda tüketilmelidir. Ayrıca sabahları 1-2 dilim peynir, ana öğünlerin en az birinde et, tavuk, balık veya kuru baklagiller gibi protein kaynaklarına da yer verilmelidir. Gün içinde 2-3 porsiyon süt-yoğurt tüketerek günlük protein alımını artırabilirsiniz.
Enerji için karbonhidrat
Nişasta ve şeker besinlerde bulunan karbonhidratlar grubuna giriyor. Nişasta; tahıllarda, patateste ve kuru baklagillerde bulunuyor. Şeker de meyvede, sütte ve tatlı besinlerde… Metabolizmanın ana enerji kaynağını karbonhidratlar oluşturuyor. Bu nedenle, kanser tedavisi sürecinde artmış olan enerji gereksinimini karşılayabilmek için her öğünde 1-2 dilim tam tahıllı ekmek tüketilmeli ve öğünlerde çorba, makarna gibi diğer bazı karbonhidrat kaynaklarına yer verilmeli.
Öğünler nasıl olmalı?
Kanserli hücreler vücuda aç olmadığını düşündüren bir madde salgılıyor. Bu durum yalnızca birkaç gün sürebileceği gibi, tedavi boyunca da devam edebiliyor. Bu nedenle, iştahsızlıktan etkilenmemek ve yeteri kadar enerji alabilmek için az az ve sık sık beslenin. Yanınızda pratik bir şekilde tüketebileceğiniz kuru kayısı veya kuru incir gibi kuru meyveler ve küçük hacimde yüksek enerji içeren ceviz, fındık ile badem gibi atıştırmalıklar bulundurun.
Bu besinleri tüketmeyin!
Kemoterapi esnasında doğru şekilde beslenmek yaşamsal önem taşıyor. Kemoterapi gören kişilerde greyfurt kemoterapi ilaçları ile etkileşime girerek bunların etkinliğini azaltacağı için bu kişilere greyfurt tüketimi önerilmiyor. Ayrıca bu süreçte ağız içerisinde aşırı hassasiyet oluşabileceği için domates, limon gibi asitli yiyecekler ve acılı baharatlar da tüketilmemeli. Aynı şekilde bu süreçte yutma güçlüğü de gelişebileceği için çok sert yiyecekler yerine daha yumuşak olanlar tercih edilmeli.
Aşırıya kaçmayın
Antioksidan alımını artırmak için yüksek dozda antioksidan içeren destekleri kullanmak radyoterapi ve kemoterapinin etkisini yok edebiliyor. Bu yüzden hekiminize danışmadan bu takviyeleri asla kullanmayın.